Tip 1 diyabet "çocukluk diyabeti" veya "insüline bağımlı diyabet" olarak da adlandırılır. Tip 1 diyabet insülin hormonunun vücutta hiç üretilememesi sonucu ortaya çıkar. Vücutta var olan insülin hormonu da yaşamın erken yıllarında zamanla tükendiğinde diyabet belirtileri görülmeye başlar. Böylece çocuk yaşlarda tip 1 diyabet tanısı konur.Tanı konulduğu andan itibaren de insülin tedavisine başlanır. 

 

Tip 2 diyabet "yetişkin diyabeti" ve "insüline bağımlı olmayan" diyabet olarak da adlandırılmaktadır. Bu adlandırmalardan da anlaşılacağı gibi tip 2 diyabet daha çok yetişkinlerde görülür. Bu grupta insülin üretimi olmakla birlikte insülin vücut tarafından etkin bir şekilde kullanılamaktadır. Bu durumda "insülin direnci" denilen durum ortaya çıkmaktadır. Tip 2 diyabetin tedavisinde ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçların yanında egzersiz ve sağlıklı beslenme de tedavide oldukça etkilidir. Hastalığın başlangıç döneminde insülin tedavisine ihtiyaç olmazken, ilerleyen dönemlerinde insülin tedavisine gerek duyulabilir.Tip 2 diyabet en yaygın görülen diyabet tipidir. Tüm diyabetlilerin yaklaşık %90-95'ini oluşturur. Ayrıca genetik, obesite ve hareketsiz yaşam tarzı da tip 2 diyabetin görülme sıklığını artırmaktadır. 

 

Gebelik Diyabeti, gebelikte ortaya şeker yüksekliğidir. İnsülin tedavisi mutlak gereklidir. Gebeliğin sona ermesiyle birlikte hastalık ortadan kalkar. Gebelikte kan şekerinin yüksek seyretmesi bebeğin sağlıklı gelişimini engeller. Bu nedenle gebeliğin 24. ile 28. haftaları arasında şeker yükleme testi yaptırılmalı, eğer diyabet varsa sıkı takip ve tedavi ile annenin ve bebeğin sağlığı korunmalıdır.